KURUMSAL
SON DUYURULAR
İlk numune Çankırı kaya tuzu mağarasından alınırken, ikinci numune aynı isimle satılan ancak mağaradan çıkmadığı düşünülen bir ürüne aitti. Sonuçlar, iki tuzun kimyasal yapısında ciddi farklılıklar bulunduğunu gösterdi.
Gerçek Çankırı tuzunun kimyasal imzası
TÜBİTAK raporuna göre mağaradan çıkarılan gerçek Çankırı kaya tuzunda:
Sodyum (Na): 311.766 mg/kg
Magnezyum (Mg): 3,95 mg/kg
Kalsiyum (Ca): 42,26 mg/kg
Bor (B): 2,26 mg/kg
Silisyum (Si): 2,6 mg/kg
Demir (Fe): 1,2 mg/kg
Fosfor (P): 68,3 mg/kg
değerleri tespit edildi. Bu oranlar, binlerce yıldır yeraltında doğal filtrasyondan geçen, mineralli ve ağır metal oranı düşük saf Çankırı tuzunun karakteristik profilini yansıtıyor.
Sahte tuzda dengesiz element profili
Aynı isimle satılan diğer numunede ise:
Magnezyum: 173,7 mg/kg
Alüminyum: 31,7 mg/kg
Kalsiyum: 1325 mg/kg
Fosfor: 90,2 mg/kg
Bor: 3,89 mg/kg
gibi yüksek ve doğal olmayan oranlar gözlendi. Bu sonuçlar, ürünün yeraltı mağara tuzu değil; yüzeydeki tortul veya karışık kaynaklı tuz olabileceğini düşündürüyor.
Ayrıca ağır metal dengesizliği (örneğin bakır, çinko, mangan gibi) insan sağlığı açısından da risk oluşturabilir.
Uzmanlardan çözüm önerisi: “Tuz Mührü ve Tekel Standardı”
Uzmanlar, Çankırı kaya tuzunun coğrafi işaret ve menşe koruma kapsamına alınması gerektiğini belirtiyor.
Kaptan Mustafa Can’ın önerisine göre, her tuz bloğu mağaradan çıkarılırken belediye veya il tarım müdürlüğünden iki memur nezaretinde mühürlenmeli, “Çankırı Kaya Tuzu” ibaresiyle tek kalıpta satılmalıdır.
Bu sayede:
Sahte üretim engellenir,
Marka değeri korunur,
Fiyatlar tıpkı Tekel dönemindeki gibi sabit ve denetimli hale gelir,
Tüketici, “Çankırı tuzu aldım” derken gerçekten Çankırı tuzu tükettiğinden emin olur.
Çankırı tuzunun korunması, milli değerlerin korunmasıdır
Çankırı kaya tuzu, Türkiye’nin doğal miraslarından biridir.
Milyonlarca yıl öncesine uzanan bu mağaralar, sadece bir tuz kaynağı değil, aynı zamanda şifa, turizm ve ekonomik katma değer merkezidir.
Ancak sahte ve karışık tuzların piyasaya “Çankırı” etiketiyle sürülmesi hem halk sağlığını hem de yöresel markalaşmayı tehdit ediyor.
Sonuç
Bu analiz, Çankırı tuzunun yalnızca jeolojik bir ürün değil, kimyasal olarak da benzersiz bir miras olduğunu bir kez daha kanıtladı.
Devletin, belediyenin ve üreticilerin ortak hareket etmesiyle, Çankırı tuzunun coğrafi işaretli olması güzel bir girişim ancak sertifikalı ve denetimli bir ürün haline gelmesi artık kaçınılmaz.

